1920’de Cumhuriyetin ilanından hemen sonra genç ve
idealist Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati ile başlayan aydınlanma ve eğitim
hamleleri Atatürk’ün vefatıyla yeni bir hız kazanmışsa da 1945’lerden sonra
başlayan siyasi bunalımların içinde giderek maalesef ivmesini yitirdi.
Cumhuriyet döneminin cefakar ve fedakar maarif ordusu bu süreçte yurt sathında aydınlanmanın meşalesini her şartta ayakta tutmaya çalışmışlardır. 1939’da bakan olan yetkin bir kültür ve eğitim adamı olan Hasan Ali Yücel, kendisi de katkıda bulunarak, 1940’da Köy Enstitüleri Yasasının çıkmasını sağladı ve işin başındaki eğitimci Tonguç’u yetkilerle donatarak çalışmalara hız verdi. “Köye yarayışlı öğretmen yetiştirmeyi amaçlayan” bu yasanın ve 1942’de çıkarılan “Köy Okulları ve Köy Enstitüleri Teşkilat Yasası” nın hayata geçirilmesiyle köyde eğitime, öğretmen yetiştirme ve istihdamına da önemli bir açılım getirildi.
Cumhuriyet döneminin cefakar ve fedakar maarif ordusu bu süreçte yurt sathında aydınlanmanın meşalesini her şartta ayakta tutmaya çalışmışlardır. 1939’da bakan olan yetkin bir kültür ve eğitim adamı olan Hasan Ali Yücel, kendisi de katkıda bulunarak, 1940’da Köy Enstitüleri Yasasının çıkmasını sağladı ve işin başındaki eğitimci Tonguç’u yetkilerle donatarak çalışmalara hız verdi. “Köye yarayışlı öğretmen yetiştirmeyi amaçlayan” bu yasanın ve 1942’de çıkarılan “Köy Okulları ve Köy Enstitüleri Teşkilat Yasası” nın hayata geçirilmesiyle köyde eğitime, öğretmen yetiştirme ve istihdamına da önemli bir açılım getirildi.
1940 yılında dünyanın büyük bir bölümü savaşa tutuşmuşken,
Türkiye’de eğitim yoluyla geriliğe karşı açılacak bir savaş için “İlköğretim
Seferberliği” nin hazırlıkları yapılıyordu. 1942 yılında başlayan ilköğretim seferberliği
hazırlıkları ve sonrasında 1943 de çıkan Köy Enstitüsü kanununun devamı niteliğinde
Bakanlar Kurulu kararı ile 1945 yılından 1954 yılına kadar sürecek bir
ilköğretim seferberlik planı yapıldı. Bu dönemde Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanı,
İsmail Hakkı Tonguç ise İlköğretim Genel Müdürüydü.
II. Dünya
Savaşı’nın sona ermesiyle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’nin de siyasal
yaşamında köklü değişiklikler başladı. 1946 seçimlerinden sonra muhafazakarların
da etkisi altında maalesef Hasan Ali Yücel bakanlıktan alındı ve ardından
Tonguç da pasif bir göreve atandı. Türkiye o dönemde çok partili döneme
geçti. 1947 yılından sonra da zaten Köy Enstitüleri için de olumsuz dönem başlamış ve bu süreç
1954 de Köy Enstitülerin kapanmasına kadar devam etmiştir.
1945 lerde
başlayan işte bu ilköğretim seferberliğinin etkisiyle Balıkesir’in şirin ilçesi
Gömeç’de şimdiki
Yaya mahallesinde yöre halkı kendi imkanları ile bir ilkokul yaptılar. Okula
daha sonraları Savaştepe Köy Enstitüsünden yetişen genç bir öğretmen geldi ve bu
köy okulunda öğretmenlik yaparak çağdaş ve aydınlık gençler yetiştirdi.
Aydınlık
düşünceyle donanmış bucak halkının kendi yaptıkları okuldan çağdaş, uygar,
aydın, ilerici çocukların yetişmesi Gömeç’li aileleri çok memnun etti. Mütevazi
tek katlı okulun aile birliği, okullarına “Tonguç İlkokulu” adı verilmesini
teklif ederler.
1961 yılında
bucağın ilerici genci Nuri Bozyel’in de desteğiyle bu şirin okula “Tonguç
İlkokulu” adının konmasına karar verilir.
1963 yılında
Gömeç’li bir çiftçi ailesinin aydın ve ilerici oğlu Nuri Bozyel, daha 26
yaşındayken Gömeç Belediye başkanı olur. Başkan olduktan hemen sonra Nuri
Bozyel Gömeç’in merkezi ile Yaya
mahallesini birleştiren ana caddeye de “Hasan Ali Yücel Caddesi” adını verdirir.
Gömeç’in efsane Belediye Başkanı 1963-1977 yılları
arasında iki dönem görev yapar. Görev süresi boyunca hem Gömeç’e hem Ayvalık’a
hem de Balıkesir ölçeğinde yöresine büyük katkıları ve yararlılıkları dokunur.
Nuri Bozyel 1977
de Balıkesir milletvekili olarak Meclise girer. 1980 darbesine kadar mecliste
aktif olarak çalışan Bozyel 1984 yılında kalbine yenilir ve cenazesi doğup
büyüdüğü ve büyük hizmetler verdiği Gömeç’e defnedilir.
![]() |
Nuri Bozyel (1938-1984) |
“Balıkesir'e
bağlı bir ilçe olan Burhaniye'nin Gömeç bucağında inşa edilen yeni bir okula “Tonguç
İlkokulu” adının kimler tarafından verilip vaftiz edildiğini Hükümetten sormak
isterim. Köylülerin okullarına Atatürk adının verilmesini ısrarla istemelerine karşı
yetkililerce verilen Tonguç adı nereden gelmektedir? Kimdir bu millî kahraman? , Sayın
Hükümetten bütün imkânları ile halkı uyarmasını, hazırlıklı bulundurmasını “Atatürk'ün
komünizm nerede görülürse ezilmeli” vasiyetini yerine getirmesini bütün samimiyetimle
istirham ediyorum.”
diyerek Tonguç karşıtlığının ve verilen isimlerin değiştirilmesi sürecinin işaretini vermiştir.
Nisan ayındaki bu meclis konuşmasının hemen ardından 1965 yılının Aralık ayında Balıkesir
İl Genel Meclisinde yapılan bir oturumda Tonguç isminin değişikliği gündeme getirilmiş
ve bu değişikliğin Milli Eğitim Bakanlığına onay için bildirilmesine karar
verilmiştir.
1966 yılının ilk günlerinde göreve gelen Adalet Partili Milli Eğitim
Bakanlığı yöneticileri isim değişikliğini onaylamakta gecikmez ve okulun adını
“Tonguç İlkokulu” yerine “İlkkurşun İlkokulu” olarak değiştirdiler.
Günümüzde bu okul yeni binasında “İlkkurşun Anaokulu” olarak işlev
görmekte.
Eğitimci, yazar Mehmet Başaran “Kuşatılmış Yaşam-Dersliğim Zeytin Ülkesi”
anı kitabından 1950 sonrasında DP’nin sıcak döneminde bir müddet Edremit,
Havran ve Gömeç’te öğretmenlik ve gezici başöğretmenlik yaptığını anımsamaktayız.
Bu dönemde de iktidarın süregelen baskılarına maruz kalan Başaran bu isim
değişikliğine olan tepkisini Mayıs 1966 da İMECE dergisinde yazdığı yazısında;
“Evet Tonguç, gericiliğin, sömürücülüğün, halk düşmanlığının alnına sıkılan
kurşundur. Yücel bu kutsal savaşın Mehmetçiğidir. Adlarına böylesine «alerji»
duyulması bundandır.
Bakanlık bir ulusu ulus yapmağa çalışan,
dünya önünde alnını ağartan değerlere karşı girişilen bu «milli eğitim» e
aykırı hareketi belki de Balıkesir İl Genel Meclisinin şerefini düşünerek onaylayacaktır.
Alınan kararı, alanlar da, onaylayanlar da tarihin ağır yargısından
kurtulamayacaklardır.” diye kaleme alacaktır.
1966 yılının ilk günlerinde Tonguç İlkokulunun adının değiştirilmesine
bir tepki de İzmir Öğretmenler Sendikası-TÖS’den gelmiş ve devrin başbakanı
Süleyman Demirel’e gönderdikleri telgrafta;
“Bir arsa bağışlayanların bile
isimlerinin okullara verildiği bir devirde 20 bin öğretmenin yetiştiği Köy Enstitülerini
kuran, binlerce köylümüzün öğretmene ve okula kavuşmasını sağlayan İsmail Hakkı
Tonguç’un adının bir kadirşinaslık örneği olarak verildiği okuldan
kaldırılmasına müsaade etmemenizi saygıyla dileriz.”
diyerek değişikliğin geri alınmasını istemişlerse de bu konuda olumlu bir
gelişme sağlanamamıştı.
Aynı günlerde Balıkesir Öğretmen Derneği de yayınladığı bildiride;
“Yücel, sadece klasiklerin
dilimize kazandırılmasında bile gördüğü görevle Türk eğitim tarihine geçecek
yüce değerlerimizden biridir. Tonguç ise uluslararası pedagoji ansiklopedisinde
yer almış tek Türk eğitimcisidir. Bu bakımdan Yücel ve Tonguç isimlerinin
değiştirilmesini Balıkesir’in eğitim tarihine geçecek kara bir leke olarak
niteliyoruz.”
diyerek eğitimci önderleri
Tonguç ve Yücel özelinde olay hakkındaki haklı mesleki hassasiyetlerini dile
getirmişlerdir.
Eğitimci anne babanın oğlu ve bu yıl
100. doğum yılında andığımız ozan, yazar, aydınlanmacı, çocuk hekimi Ceyhun
Atuf Kansu da bu elim
olay üzerine sıcağı sıcağına o günlerde kaleme aldığı “Tonguç İlkokulu”
şiirinde Balıkesir-Gömeç köylülerine kutsal bir görevi yeniden üstlenmelerini önermektedir.
![]() |
Ceyhun Atuf Kansu (1919-1978) |
TONGUÇ İLKOKULU
Ben olsam, Gömeç köylüleri, ben olsam yerinizde
Ak kireç, kavak dalı, yepyeni
Bir okul yapıp verirdim Tonguç adını
Bu güzel güç vardır ellerinizde.
Balıkçılar Edremit körfezinde
Zeytin ırgatları, bağ belleyenler
Sizin adınızdı o, köylü adı
Kazıyıp silseniz de, bilmeseniz de.
Onlar olacak, bir gün gelecek,
Ayçiçeği kızlar ve oğlanlar
Nerde bir gökyüzü görürlerse
Boşluğa adını yazanlar onlar olacak.
Güneyde en güzel harmanda
Işımış buğdaya adını verecekler
Yaprak dökmez ağaçlara adını verecekler
İnebolu’ya doğru bir ormanda.
Milyonlarca çocuk Muş’tan Bingöl’lerden,
Yürüyüp gelecekler üniversiteye
Onun adını söyleye söyleye
Okullarda ve alfabelerde anısı güllerden.
Zeytin gölgesinden merhaba
Halk sevgisi, barış dalı
Ve eğitimin koca çınarı
Pırıl pırıl Tonguç baba!
İmece Sayı 58, 1966
1960’lı
yıllarda yaşanan bu olayların izlerini yıllardır yazlarımı geçirdiğim Gömeç’te tekrar
tekrar aradım. Gömeç okullarını tek tek dolaştım. Maalesef son 5 yıldır kentsel
dönüşüm ve yık yap rüzgarı Gömeç’in yerel mimari dokusunu ve kültürel
birikimini tamamen önüne katmış ve ilçeyi yöresel özelliklerinden ve kişiliğinden
çok uzaklara götürmekte.
Bu hoyrat yıkımlar içinde ne yazık ki Tonguç İlkokulu da artık yok, maalesef o da yıkılmış. Yerine birkaç yıl önce yeni yapılan “İlkkurşun Anaokulu” çocuklara yuva olmuş.
Merhum başkan Nuri Bozyel’in çabaları ile verilen Tonguç ve Yücel isimlerine uzun yıllardır Gömeç’te rastlamak artık mümkün değil.
Ama
bütün bunlardan daha acı olanı ise geçmiş yıllarda bu şirin ilçenin şehir parkına
efsane başkan hatırasına yapılan “Nuri Bozyel Kültür Evi” adının da aynı kaderi
paylaşmış olması
![]() |
Gömeç’te adı değiştirilen Kültür Merkezi |
Metin Atuf KANSU-Şubat 2019
TEŞEKKÜR NOTU:
![]() |
Gömeç'te Nuri Bozyel Kültür Merkezi (2019) |
Bu yazıyı yazdığım bir ay sonra yapılan 2019 Mart yerel seçimlerinde Gömeç halkı yıllar sonra tekrar aydınlık ve cumhuriyete bağlı yöneticilerini seçmiş ve M.İrem Himam belediye başkanı olarak Sn.Nuri Bozyel adına yapılan Kültür Merkezini ait olduğu isme iade etmiştir.
Teşekkürler Sn.Başkan..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder