Sarıcapaşa mahallesi-Edirne |
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın mezarının da bulunduğu Sarıca Paşa Cami mahallenin önemli tarihi eserlerinden biridir. Kıyık caddesi tarafında bulunan Halk Eğitim Merkezi (İttihat ve Terakki Lokali), hemen bitişiğinde bulunan (Nimet-i Hürriyet Okulu) bu mahallenin son Osmanlı dönemine ait önemli yapıları arasında yer almaktadır.
Edirne Sarıcapaşa Camii- 2012 |
1635 yılında Merzifonda doğan Mustafa Paşa 1674 yılında Sadrazam oldu. 1682'de Avusturya'da yaşanan bir iç kavgayı fırsat sayarak bu ülkeye savaş açtı. 1683'te Viyana'yı kuşattı. Şehir alınamayıp gelen Haçlı kuvvetlerine karşı yenilgiye uğrayınca dönemin Padişahı tarafından Budin'de boğdurularak öldürüldü.
Merzifonlu'nun kafasını keserek Edirne'ye getiren kişi de bir Edirneli olan Kapıcılar Kahyası Kazaz Ahmet'tir. Viyana'da bir müzede olan ve Avusturyalılarca sergilenen kafanın Merzifonlu'nunkiyle ilgisi yoktur.
Merzifonlu'ya ait kesik baş önce Sarayiçi'nde Adalet Kasrı önündeki Seng-i İbret'te (İbret Taşı) sergilenmiştir.
Mezar, Devlet Hastanesi yanındaki Sarıca Paşa Camisi avlusunda Melek İbrahim Paşa'nın mezarıyla yanyanadır.
Mezarının kitabesinde şunlar yazılıdır:
Ser-i Serdar-ı Ekrem Sadrazam Mustafa Paşa
Edip rihlet cıvar-ı evliyada eyledi meva
Kusuru yoğ iken say-ü gazade min vech-i nevan
Şehidü hem sait oldu firdevs-i ebed sükna
1095-1684
Türkçesi:
Başkomutan, Sadrazam Kara Mustafa Paşa,
çevresini ermişlerin sardığı bir makama gitti.
Çok çaba gösterdiği savaşta yaptıklarından ötürü suçu yokken öldürüldü.
Şimdi ebediyen kalacağı, Cennetin Altıncı Bahçesinden sesi duyulan bir şehit oldu.
Halk Eğitim Merkezi - Eski Eski İttihat Terakki Lokali |
Merzifonlu’nun kayıp kemikleri kilisede çıktı
Alıntı: Murat BARDAKÇI
1683'te Viyana'yı kuşatan ama büyük bir bozguna uğrayıp Belgrad'da idam edilen Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın 300 seneden beri kayıp olan kemikleri Avusturya'nın Linz şehrindeki bir manastırda ortaya çıktı.
Avusturya'daki bir manastırın mahzeninde, Türk tarihinin ünlü sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'ya ait olduğu iddia edilen kemikler bulundu. Kemikleri ortaya çıkartan Kerstin Tomenendal adındaki Avusturyalı hanım türkolog araştırmasının sonuçlarını Paşa'nın memleketi olan Merzifon'da 9 Haziran günü düzenlenecek olan uluslararası sempozyumda açıklayacak. Böylelikle ‘‘Paşa'nın mezarının nerede olduğu’’ konusunda üç asırdan buyana devam eden tartışma da nihayet bulacak.
Türk tarihinin cevabı üç asırdan beri bir türlü bulunamayan bu ‘‘kemik’’ ve ‘‘mezar’’ muammasının hazin bir geçmişi var.
Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, 1683 Temmuz'unda Viyana'yı kuşatmış ama iki ay devam eden kuşatma Paşa ve ordusu için tam bir feláketle neticelenmişti. Viyana'nın yardımına gelen ve başında Kral Jean Sobiesky'nin bulunduğu Polonya ordusunun baskınına uğrayan Kara Mustafa Paşa savaş alanını perişan bir halde terkedip Belgrad Kalesi'ne çekilmiş ve zamanın hükümdarı Avcı Mehmed'in emriyle 1683'ün 25 Aralık'ında burada idam edilmişti. Viyana bozgunuyla beraber Osmanlı İmparatorluğu artık çöküş dönemine giriyordu.
Kara Mustafa Paşa ile ilgili ‘‘mezar’’ ve ‘‘kemik’’ tartışması da işte bu idamla beraber başladı.
Türk tarihçilere göre Paşa ipek bir kuşakla boğularak idam edilmiş, idamdan sonra kesilen kafası içi bal dolu bir keçeye konup İstanbul'a yollanmıştı. Avusturyalılar ise kafanın kesilmediğini, sadece derisinin yüzüldüğünü ve saraya bu derinin yollandığını söylüyorlardı. İddialarına göre Belgrad o tarihten sonra Avusturyalılarla Osmanlılar arasında devamlı olarak el değiştirdiği için Paşa'nın mezarı konusu unutulmuş ama Cizvit tarikatine mensup iki papaz mezarı kazmış ve kafatasını Viyana'ya, zamanın güçlü kardinali Leopold Graf Kollonitsch'e götürmüşlerdi. Kardinal, kesik başı daha sonra Türklerden alınan diğer ganimetlerle beraber bugün müze olarak kullanılan Viyana Siláhhanesi'ne hediye etmişti.
Birkaç yıl önce Kara Mustafa Paşa üzerine çalışmaya başlayan Avusturyalı türkolog Kerstin Tomenendal, araştırmasına şimdi ‘‘Viyana Tarih Müzesi’’ olan bu eski siláhhaneden başladı. Paşa'ya ait olduğu iddia edilen kafatası müzede hálá muhafaza ediliyordu. Kayıtlar, Tomenendal'i Viyana'nın kuzeybatısına, Linz şehrinin hemen dışında bulunan Benedict tarikatine ait Kremsmünster Manastırı'na götürdü. Manastırın mahzenlerinde asırlardır duran kaburga kemikleri vardı ve 17. yüzyıldan kalma kayıtlarda kemiklerin ‘‘Viyana'yı kuşatan Büyükvezir Kara Mustafa Paşa'ya ait olduğu’’ yazılıydı.
Merzifon, önümüzdeki 7 Haziran'dan itibaren beş gün boyunca uluslararası bir sempozyuma evsahipliği edecek: Merzifon Vakfı'nın Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle düzenleyeceği ‘‘Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Uluslararası Sempozyumu’’na. Sempozyuma çok sayıda yerli ve yabancı tarihçiyle beraber Kerstin Tomenendal da katılacak ve 9 Haziran günü Kremsmünster Manastırı'ndaki kemikleri konu alan bir tebliğ verecek. Açıklamaları kongreye katılan tarihçiler tarafından kabul görürse, ‘‘Paşa'nın mezarının nerede olduğu’’ konusunda üç asırdan buyana devam eden tartışma da nihayet bulacak.
Paris'te bir kilisede 200 küsur seneden beri saklanan ve 1789 ihtilálinin kurbanı küçük kral 17. Louis'ye ait olduğu söylenen kalbe geçen ay DNA testi yapılmış, Fransa'da yer yerinden oynamış ama iki asırlık iddia doğru çıkmıştı: Kalp, küçük krala aitti. O günlerde Paris'teydim, tartışmaları çok yakından takip ettim ve Viyana'daki kafatasıyla kaburga kemiklerinin Kara Mustafa Paşa'ya ait olup olmadığının bugünün teknolojisiyle gayet kolay bir şekilde anlaşılabileceğini hatırlatmak istedim.
Kellesinden oldu ama Avrupa’ya kahveyi öğretti
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana'yı alacağından öylesine emindi ki zaferden sonra yapacağı geçit resmi için Topkapı Sarayı'nın en nadide parçalarını bile yanında götürmüştü. Ani bir bozguna uğrayınca hazinesini savaş meydanında bırakmak zorunda kaldı. Osmanlı ordusu Viyana önlerinde çuvallar dolusu kahve de bırakmıştı ve Avrupa kahveyle bu sayede tanıştı.
Kara Mustafa Paşa, Osmanlı Devleti'nin sayısı az olan ‘‘Türk’’ sadrazamlarındandı. 1634'te Merzifon'un Marınca köyünde doğdu. Babası sipahi beylerinden Oruç Bey Bağdat seferinde şehid olduğunda Mustafa dört yaşındaydı. İstanbul'a gönderildi, orada çok iyi bir eğitim aldı ve zamanın güçlü adamı Köprülü Mehmed Paşa'ya damat oldu.
Bir ara ‘‘kapdan-ı deryá’’ olan yani donanmanın başına getirilen Mustafa Paşa'ya daha sonra ‘‘vezir’’ rütbesi verildi, birkaç sene vezirlik ettikten sonra 1676'da 42 yaşındayken sadrazam oldu ve idamına kadar yedi yıl boyunca o makamda kaldı.
Paşa'nın 1683'ün 14 Temmuz'unda başlattığı Viyana kuşatması iki ay sürdü. Şehri alacağından son derece emin olan Paşa zaferden sonra Viyana'da tarihlerin o güne kadar yazmadıkları zenginlikte bir geçit resmi yapabilmek için İstanbul Sarayı'nın en nadir hazinelerini beraberinde Viyana önlerine kadar getirmişti. Ama şehir bir türlü alınamadı ve Viyana'nın imdadına Polonya Kralı Jean Sobiesky'nin kumandasındaki Polonya ordusu yetişti. Osmanlı birlikleri daha ilk çarpışmada dağılınca Kara Mustafa Paşa yanındaki hazineleri savaş meydanında bırakıp Belgrad'a çekildi. Bıraktıklarının arasında çuvallar dolusu çekilmemiş kahve de vardı ve Avrupa'nın kahveyle tanışması böyle oldu. Zamanın hükümdarı Avcı Mehmed, 15 Aralık günü Paşa'nın idamı için ferman çıkarttı ve emir 10 gün sonra, 25 Aralık'ta Belgrad'da infaz edildi.
Mahalleden Görüntüler
Ticaret Lisesi - Eski Nimet-i Hürriyet Mektebi |
Sarıcapaşa Caddesinden Selimiye Camisine doğru |
Sarıcapaşa Caddesinden Selimiye Camisine doğru |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder